Raporda yer alan bulgular, olayın “ayrımcılık” ve “Müslüman karşıtı ırkçılık” niteliği taşıdığını ortaya koydu.

Olay nasıl başladı?

Mayıs 2024’te havuza gelen Türk kökenli bir Avusturya vatandaşı, diz boyu uzunlukta yüzme şortu ile tesise girdi. Ancak bir havuz çalışanı, “Bizde mayo kısa olmalı” diyerek kendisini havuzdan çıkmaya zorladı. Bu sırada “Sizin ülkenizde nasıl olur bilmiyorum ama bizde böyle değil” gibi ırkçı ifadeler de kullanıldı. Olayın en dikkat çekici noktası ise bu kuralın yazılı olarak hiçbir yönetmelikte yer almamasıydı.

Yazılı kural yok, ısrar var

Misafir, giydiği şortun yüzme için üretilmiş bir kıyafet olduğunu belirterek açıklama talep etti. Buna rağmen kendisine havuzda kalma izni verilmedi. Hatta suya girmeyeceğini, sadece çocuklarına göz kulak olmak istediğini söylemesine rağmen çalışanlar, sözde yönetmeliğe dayandıklarını ileri sürerek üst yöneticiyle görüşme talebini de reddetti. Sonuçta müşteri, mecburen tesisten ayrıldı.

Eşit Muamele Kurumu devrede

Yaşananları hukuki sürece taşıyan müşteri, Eşit Muamele Kurumu (Gleichbehandlungsanwaltschaft) ve Landesvolksanwalt’a başvurdu. Yapılan incelemede, olayın etnik kökene dayalı bir ayrımcılık olduğu tespit edildi. Taraflar arasında yapılan uzlaşma sonucunda mağdura manevi tazminat ödenmesine karar verildi.

Havuz yönetiminin açıklaması

Dornbirn Şehir Havuzu yönetimi, olayın basına yansımasının ardından bunun bir “yanlış anlaşılma” olduğunu savundu. Ayrıca çalışanlarla “duyarlılık artırıcı bir görüşme” yapılacağı ve benzer durumların tekrarlanmaması için önlemler alınacağı açıklandı.

Toplumsal yankılar

Bu vaka, Avusturya’da kamuya açık tesislerde yazılı olmayan kuralların keyfi şekilde uygulanmasının ne denli sorunlu olabileceğini bir kez daha gündeme taşıdı. Özellikle dini ve kültürel kimliklere yönelik önyargıların günlük yaşamda nasıl ayrımcılığa dönüşebileceğini gösteren olay, “Müslüman karşıtı ırkçılık” tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Bu olayın yankılarının uzun süre hissedilmesi ve benzer tartışmaların diğer eyaletlerde de gündeme gelmesi bekleniyor.