Ergün, uluslararası toplumu bu planlara karşı net bir duruş sergilemeye çağırarak, “Bu planlar asla gerçeğe dönüşmemelidir.” dedi.
Trump’ın açıklamalarının uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirten Ergün, bu tür adımların bölgede barış umutlarını yok edeceğini ve insani bir felakete yol açacağını vurguladı. “Eğer bu planlar uygulanırsa, bu etnik temizlikle eşdeğer bir uygulama olacaktır.” diyen Ergün, uluslararası toplumu sessiz kalmamaya davet etti.
Uluslararası Hukuka Açıkça Aykırı
Ergün, Roma Statüsü’nün 7. maddesine göre etnik grupların sınır dışı edilmesinin insanlığa karşı suç teşkil ettiğini ve niyete bağlı olarak bunun soykırım kapsamında değerlendirilebileceğini söyledi. Ayrıca, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’nin 49. maddesinin, korunan kişilerin zorla yeniden yerleştirilmesini kesin bir dille yasakladığını hatırlattı.
“Uluslararası hukukun bu normları müzakereye açık değildir. Medeni ve adil bir dünya düzeninin temel taşlarını oluştururlar.” diyen Ergün, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ve hukukun üstünlüğüne inanan devletlerin daha kararlı adımlar atması gerektiğini belirtti.
Sessiz Kalanlar Suça Ortak Olur
Ergün, uluslararası kamuoyunun bu tür planlara karşı net bir tutum sergilemesi gerektiğini belirterek, “Bu durumda sessiz kalan ya da tereddüt eden herkes bu suça ortak olur. İnsan hakları, uluslararası hukuk ve adil bir dünya düzeni için net bir duruş ve kararlı bir eylem zamanı.” ifadelerini kullandı.
Gazze’de yaşanan insani dramın derinleşmesine karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini belirten Ergün, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm devletleri hukukun yanında durmaya çağırdı.
Yorum Yazın