
Maria-Sophie Hehle adına açıklama yapan Nathalie Steiner, şunları söyledi:
“Barışçıl ve insani bir misyona yapılan bu saldırı açık bir siyasi tepki gerektiriyor. Avrupa ülkeleri ve Avusturya, Gazze’deki ablukaya, aç bırakmaya, sürgüne ve sivillere yönelik saldırılara sessiz kalmamalıdır. Sivil gemiler uluslararası sularda deniz hukukuyla korunmaktadır; bu tutuklamalar hukuk dışıdır.”
Erol Büyük adına konuşan Kurt Bührle ise, Büyük’ün önceden kaydedilmiş bir video mesajında İsrail ordusu tarafından zorla alıkonulduğunu açıkladığını hatırlattı:
“Erol, insani misyonlarının tamamen barışçıl ve uluslararası hukukla uyumlu olduğunu vurguladı. Biz onun serbest bırakılması için mücadele edeceğiz. Avrupa’da on binlerce insanın sokaklara çıkması, dayanışmanın büyüklüğünü gösteriyor.”
Palestina-Solidarität Vorarlberg sözcüsü Taner Aksoy da, filodaki gemilerin römorkörlerle çarpıldığını, tazyikli suyla saldırıya uğradığını ve İsrail askerleri tarafından baskın düzenlendiğini belirtti:
“Tüm bu saldırılar, Gazze’de her gün yaşanan şiddetin yanında gölgede kalıyor. Sadece dün gece 46 kişi hayatını kaybetti; bir okul ve Al-Aksa Hastanesi’nin önündeki çadırlar hedef alındı. Bu, İsrail’in saldırılarının aciliyetini bir kez daha ortaya koyuyor. Soykırımı durdurmak için zaman kaybedilmemelidir.”
RKP Vorarlberg sözcüsü Felix Bernfeld ise, Avusturya hükümetinin İsrail’e yönelik desteğini sert şekilde eleştirerek şunları söyledi:
“Avusturya başından beri bu soykırıma destek verdi. İsrail’in saldırıları, Avusturyalı vatandaşlara yönelse bile resmi makamlar sessiz kalıyor. Bu durum açıkça bir suç ortaklığıdır. Sendikaların artık sessiz kalmaması gerekiyor. İtalya’da geçtiğimiz hafta 500 bin kişinin katıldığı genel grev bunun mümkün olduğunu gösteriyor.”
Basın açıklamasında dile getirilen talepler şunlar:
Basın açıklaması, Palästina-Solidarität Vorarlberg, RKP Vorarlberg ve aktivistlerin aileleri tarafından ortak imza ile yayımlandı.
Sema Aydin ve Taner Aksoy, Vorarlberg Filistin Dayanışma Hareketi sözcüleri
Yorum Yazın